Arabuluculuk; tarafların aralarındaki davaya konu olmuş veya olabilecek bir uyuşmazlığı, bir arabulucu eşliğinde kendilerinin uzlaşarak çözdüğü dostane bir çözüm yöntemidir. Arabulucu ise; tarafların arasındaki uyuşmazlık noktalarını belirleyen ve tarafları bu konuda yönlendirerek çözüm bulmalarını sağlamaya çalışan kişidir.

Arabuluculuğun kapsamı ve niteliği konusunda genel bir çerçeve çizen ve arabulucunun hak ve görevlerini açıklayan 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 7/6/2012’de kabul edilmiş bazı hükümleri dışında 7/6/2013’te yürürlüğe girmiştir. Bu düzenleme ile; tarafların, üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri iş ve işlemlerden doğan özel hukuk uyuşmazlıklarının çözümünde arabulucuya başvurabilecekleri belirtilmiştir.

Buna göre taraflar; kamu düzenini ilgilendiren uyuşmazlıklarda, ceza, boşanma, nüfus kaydına ilişkin davalarda veya velayete ilişkin uyuşmazlıklarda arabulucuya gidemez. Aile içi şiddet iddiası içeren uyuşmazlıklarda arabulucuya gidilemeyeceği de kanunda açıkça belirtilmiştir.